HOŞ GELDİNİZ
Hızlı ve güvenli alışverişe giriş yapın!
HENÜZ ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?
Kolayca üye olabilirsiniz.

Değerli ve Renkli Taşlar

Değerli ve Renkli Taşlar

 
Asırlardır sanatçılar (yazarlar, şairler, mimarlar vs) aşkı ve gücü tanımlamak için renkli ve değerli taşları kullanmışlardır. SEM Diamond olarak değerli taşları kolay ve anlaşılır bir şekilde sizlere anlatmak istiyoruz. Özellikle pırlanta, elmas, yakut, zümrüt, gibi değerli taşlar ile ilgili vereceğimiz bilgiler bu taşları tanımanızda size yardımcı olacaktır. 
 

AGAT


Agat ile ilgili söyleyebileceğimiz ilk özellik belki de tarihte bilinen ilk değerli taş olduğudur. Yapısı itibari ile ince damarlıdır. İlk kullanımı milattan önce 3000 yıllarına dayanır. Mısırlıların Agatı kullandığı bilinmektedir. Eski dönemlerde Agat falcılıkta kullanılmıştır ve bu taşı takanların kendilerini güçlü ve kudretli hissettiklerine ve güzel rüyalar gördüklerine inanılırdı. Ayrıca Roma döneminde Agat kullanılarak mühürler yapılmıştır.
  
Agat ince damarlı, kıvrımlı ve açılı bir yapıya sahip olduğundan diğer taşlardan kolayca ayırt edilebilmektedir. Bununla birlikte Agat üzerinde yer alan farklı renk bantları da Agatı diğer taşlardan farklılaştıran özelliklerdendir. Agat taşına dikkatli bakıldığında sanki bir doğa manzarasına bakıyormuş gibi hissedersiniz. 
    
Agat Çeşitleri:
Göz: İç içe geçmiş ince damarlı halkalardan oluşur. 
Manzaralı: Manzara silüetine benzeyen renkli desenler.
Ateş: Yanan bir ateşe benzeyen imgelerin olduğu taşlar.
Agaç: Ağaç yada orman silüetinin olduğu Agat taşı.
 
Temizlik: Agatın buharlı veya ultrasonik bir temizlemeden geçirilmesi tavsiye edilmez. Agat'ın ılık ve sabunlu suda temizliğinin yapılması en güvenli yol olacaktır. 
 

AKUAMARİN


Harika mavi renk özelliğine sahiptir. Latince "deniz suyu" anlamına gelmektedir. Geçmiş yüzyıllarda Akuamarin’in birçok hastalığı tedavi ettiğine inanılırdı Ayrıca Akuamarin taşını takanların gelecek olayları tahmin etme özelliğine sahip oldukları düşünülürdü. Akuamarin taşında en açıktan en koyuya kadar mavinin her tonunu görmek mümkündür. Bazen taşın orta yerinde yeşilimsi bir renk de görülebiliyor.
 
Günümüzde Akuamarin taşının merkezi Brezilya'dır. Zümrüt gibi Akuamarin de beril türünün bir alt üyesidir. Akuamarinin ısıya maruz bırakılması istenmez ayrıca kimyasallar bu taşa zarar verebilir. Akumarine hem ultrasonik hem de buharlı temizleme yapılabilir. Yine de en güvenli temizleme yöntemi ılık ve sabunlu su ile temizlemektir.  
 

ZÜMRÜT


Eski dönemlerden bu yana Zümrütün hayal gücünü geliştirdiğine ve ruhları ferahlattığına inanılırdı. Zümrüt adını eski Yunan dilinden gelen "smaragdus" kelimesinden alır. Romalılar, zümrüt için "hiçbir yeşil onunla yarışamaz" ibaresini kullanmışlardır. Hatta Romalılar eserlerinde de Zümrütten insanın yorgunluğunu alan, halsizliğini gideren, rahatlatan ve göz hastalarının gözlerini iyileştirme özelliğine sahip bir mücevher olduğundan bahsetmişlerdir. Günümüzde de yeşil rengin yorgunluğa ve halsizliğe iyi geldiği bilinmektedir. 
 
İlk Zümrüt madenleri Milattan önceki dönemlerde Mısır'da kurulmuştur. Kleopatra'nın zümrütlere adeta aşık olduğu ve her türlü aksesuarlarda zümrüt kullandığı biliniyor. İspanyol kaşifler  Kolombiya'da bulunan zümrüt madenlerini ganimet olarak almışlardır. Kızılderililer 5 asır boyunca  Zümrüt’e  anlamlar  atfederek dini törenlerinde kullanmışlardır. İspanyol kaşifler altın ve gümüşe çok değer veriyorlardı. Bundan dolayı Avrupa'da zümrütleri kıymetli metallerle değiş tokuş etmişlerdir. Bu ticaret Avrupa ve Asya'da yaşayan zengin ailelerin dikkatinin zümrüte çevrilmesini sağladı. 
 
Zorlu şartlar altında çıkarılabilen zümrüt Kolombiya için çok değerli bir taştır. Zümrüt aynı zamanda yeraltı dünyasının baronları tarafından da ilgi görmektedir. İyi kalitede bir zümrüt bulunması kolay değildir. Zümrüt beril ailesinin bir üyesidir. Zümrüt takan kişinin daha akıllı olacağı ve kavrama kabiliyetinin daha üst seviyelerde olduğuna yönelik söylenceler vardır. Ayrıca zümrüt sıtma ve kolera gibi hastalıklar için de şifa kaynağı olduğuna inanılıyordu. 20. ve 35. evlilik yıl dönümünün değerli taşı da zümrüttür. 
 
Günümüzde Zümrüt'ün en büyük ticari üreticileri Kolombiya, Brezilya ve Zambiya, Zimbabwe'dir. Zümrüt çok fazla ısıya maruz  kaldığında üzerinde çatlaklar oluşabilir. Ayrıca yoğun ışık altında çatlak kısımları değişebilir. Ayrıca zümrüt tüm asitlere karşı direnç gösterir. 
 

YAKUT 


Bütün medeniyetlerde yakut ile ilgili anlatılan efsaneler vardır. Hindistan’da "yakut" için "değerli taşların kralı" ifadesi kullanılmaktaydı ve yakut sahibi olanların barış içerisinde bir yaşam süreceğine inanılırdı. Burma'da askerler savaşlardan zafer ile çıkmak için yakut takarlardı. Ortaçağ döneminde Avrupa'da şifa, refah, gösteriş için ve aşkta başarıyı yakalayabilmek için yakut kullanırlardı. Dünyanın en çok bilinen ve değer verilen taşı yakut günümüzde hala ister alıcı ister satıcı olsun değerli taşlar ile ilgilenen herkesin kalplerini büyülemektedir.
 
Yüksek nitelikli ve büyük yakut taşı çok değerli olmakla birlikte nadir bulunmaktadır. Bununla birlikte teknolojinin gelişmesi ile birlikte farklı üretim işlemlerinden geçirilebilen yakutun bulunma imkanı artmış böylece yakut geniş kitlelere ulaşma imkanı bulmuştur. Yakut kusursuz bir sağlamlık düzeyine sahiptir ve pırlanta hariç diğer değerli taşlardan daha serttir. Bu özelliği yakutu özellikle yüzükler içerisinde eşsiz bir mücevher kılmaktadır. Yoğun, canlı kırmızı bir yakut en değerli ve pahalı yakuttur. Kısmen pembeye çalan, mora ve turuncuya yakın kırmızı taşlar da yakut olarak değer bulmaktadır. Ayrıca bölgesel olarak da yakut ve diğer taşlar sınıflandırmasında farklar olabilmektedir.
 
Örneğin pembe ve mor renklerdeki değerli taşlar ABD'de safir olarak kategorize edilirken Uzakdoğu ülkelerinde yakut olarak satılmaktadır. Özellikle uluslararası pazarlarda işlem yapanlar bu tarz ayrımları bilmeleri gerekmektedir. Yakut üretim merkezleri: Afganistan, Kenya, Madagaskar, Burma, Sri Lanka, Tanzanya, Tayland, Vietnam. Yakut son derece dayanıklı bir maden olmasına rağmen iç yapısı bozuk ve belirli işlemlerden geçmiş taşlar  dayanıksız olabilir.  Yüksek ısı altında yakut değişime uğrayabilir. Yüksek ışık ise yakutu etkilemez ancak ışık ile birlikte gelen ısı yakuta zarar verebilir. Kimyasalların yakut ile kullanılması da taşa zarar verebilir. 
 

SAFİR


Safir çok eski asırlardan beri aşk ile aynı düzlemde ilişkilendirilmesine rağmen dünyayı büyülemesi ve etkisi altına alması Lady Diana'nın İngiliz Prensi Charles'tan mavi safir nişan yüzüğü almasıyla olmuştur. Safir yüzüğü aynı zamanda yakın zamanda yaşanan olaylar ile efsaneler arasında bağlantı kurulmasına neden olmuştur. Yunan ve Roma medeniyetlerinde, bu taşa sahip olan kişilerin hasetten ve kötü kalpli insanların vereceği zarardan korunduğuna inanmışlardır. Ortaçağda kilise papazları cennetin sembolü olarak safir takardı, yerli halk ise safir taşının bolluk ve bereketin timsali olduğunu düşünürdü. Ortaçağ döneminde dünyanın başka yerlerinde ise safir; alçak gönüllülük, bolluk, bereket barış anlamlarına gelmekteydi.
 
Safir, Yunanca "saffheiros" kelimesinden gelmektedir. Kıymetli taşlar ile ilgili yeterli bilgisi olmayan kişiler genellikle safirin sadece mavi renkte olduğunu zannederler. Bununla birlikte maviden, koyu yeşile, menekşe mavisinden mavinin birçok tonunda kadar birçok renkte safir vardır. Genellikle safir profesyonelleri "safir" kelimesini kullandıklarında "mavi safir"i vurguladıkları anlaşılmalıdır. Safirin tamamen mavi olduğu doğru değildir. Safir, yakut da olduğu gibi korindonun bir çeşididir. Aslında yakut olarak tanımlanamayan bir taş safir olarak tanımlanabiliyor.  Bu tarz taşlara fantezi taşlar deniyor ve çeşitli renklerde olabiliyorlar (menekşe, yeşil, sarı, turuncu, mor, pembe gibi). Bununla birlikte safir taşlarının siyah ve kahverengi renkleri de olabiliyor. 
 
Renkli olmayan safir taşları bir dönem en çok tutulan pırlanta taklitleri olarak revaçtaydı. Son zamanlarda ise vurgu taşları olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Safir taşının çıkarıldığı ülkeler Avustralya, Kamboçya, Çin, Hindistan, Kenya, Madagaskar, Nijerya, Pakistan, Ruanda, Tanzanya, ABD, Vietnam. 

ALEKSANDRİT


Aleksandrit gün ışığında yeşil fakat bir lambanın aydınlatmasında kırmızıya dönen bir taş çeşididir. Aleksandrit taşı için bukalemun tabirini kullanmamız yanlış olmayacaktır. Öyleki Aleksandrit için "gündüz zümrüt", "gece yakut" da diyebiliriz. Diğer birçok kıymetli taş da ışığın özelliklerine göre renk değiştirirken Aleksandrit'te bu renk değişimi çok belirgindir. 

Aleksandrit taşı ilk olarak Rusya'da Ural dağlarında bulundu. Taş adını Rus Çarı II. Alexander'dan almaktadır. Zamanla Ural dağlarındaki Aleksandrit yatakları azaldı. Günümüzde Aleksandrit taşı Sri Lanka, Doğu Afrika, Brezilya'da çıkarılmaktadır. En kaliteli taşlar Ural Dağları'nda çıkarılmaktaydı. Yeni yataklardaki aleksandritler rus aleksandritlerinden renk özellikleri bakımından biraz daha farklıdır.  Az bulunması nedeniyle kıymetli taşların pahalı bir üyesidir. 
 

ALMANDİT


Mordan kırmızıya geniş bir renk yelpazesinde bulabileceğiniz Almandit taşı adını eski bir asya kenti olan Alabanda'dan alır. Almandit taşı garnet grubu içerisindedir.  Nil nehri kıyısında yaşayan Mısırlılar garnetlerden boncuklar yapıp kullanırlardı. Nuh Peygamberin gemisinde lamba olarak kullanmak üzere almandit kullandığı söylenir.  Almadit Brezilya, Hindistan, Madagaskar, Pakistan ve Sri Lanka ve ABD'de çıkarılmaktadır. 

AMETİST


Asırlar boyunca kuvars denilince akla gelen ilk renkli taş  Ametist taşı olmuştur. Geleneksel bazı inançlara göre ametist taşına sahip olan insanlar daha zeki, ticarette başarılı, kavrama ve anlama kabiliyetleri kuvvetli kişilerdir. Bununla birlikte Ametist taşına papazlar ve İngiliz kraliyet aileleri de ayrı bir ilgi alaka göstermişlerdir. Papazlar ametist taşını yüzük olarak kullanırken, kraliyete bağlı aileler giysilerinde bu taşı kullanmışlardır. 20. yy'a kadar Rusya ametist taşının merkezi olarak kabul ediliyordu. 20. yy ile birlikte Güney Amerika'da yeni ametist kaynakları bulundu. 
 
Güney Amerika'dan sonra başka birçok ülkede de Ametist taşı bulunmasına rağmen değerinden bir şey kaybetmedi. Ametist taşı çok farklı renklerde olabilir. Mor rengin her tonunda olabileceği gibi lila renginin de birçok tonunda olabilir. Değerli taş profesyonellerine göre Ametist taşının en değerlisi kırmızı ve mor renklerinin bir arada bulunduğu taşlardır. Günümüzde en önemli Ametist kaynakları Brezilya, Hindistan, Namibya, ABD'dir.
-

TURMALİN

Turmalin farklı renklerin bir arada bulunduğu bir taştır. Turmalin doğada birçok farklı renkte bulunabilir bu nedenle turmalin taşı bulunan takıların hiçbiri birbirine benzemez. Eski inanışlara göre turmalin yer altından yer üstüne çıkarken bir gökkuşağının içinden geçer ve bundan dolayı gökkuşağının renkleri turmaline renklerini vermiştir. Turmalin taşına ‘gökkuşağı taşı’ denmesinin sebebi bu inanıştır.

Turmalin taşının çeşitleri:

  • Rubellite (Kırmızı Turmalin),
  • İndicolite (Mavi Turmalin),
  • Chromolite (Yeşil Turmalin),
  • Paraiba (Yeşil ve Mavi Turmalin)
  • Kedi Gözü: Birden çok rengi vardır,
  • Renk Değiştiren: Işıkta kırmızıdan yeşile döner,

Turmalin Taşının Faydaları:

  • Hormon sistemini dengeler,
  • Daha kaliteli bir uyku çekmenize yardımcı olur,
  • Zihni ve bedeni kuvvetlendirir,
  • Duyarlılık ve hassaslık sağlar,
  • Konsantrasyon ve sezgisel güçleri artırır,

Eski çağlarda Turmalin, uyum ve dengesinin bir göstergesi olarak kabul edilirdi. Bundan dolayı Turmalin eski inanışlara göre iç huzuru, kişinin kendisi ile olan iç barışını ifade eder. Öyle ki turmalin taşları birçok mistik özellikle bir arada anılmıştır. Örneğin: Pembe Turmalin kadının dengesini etkilediği, Yeşil Turmalinin ise erkeğin dengesini etkilediği eski inanışlarda vardır. Ayrıca Turmalin evliliğin 8. ve 38. Yılı için en uygun evlilik yıldönümü hediyesi kabul edilmektedir ve Ekim ayının taşı olan turmalin boğa, terazi, oğlak, aslan burcunu temsil etmektedir.

AYTAŞI - AY IŞIĞININ DÜNYADAKİ YANSIMASI 

 
Aytaşı Hint mitolojisine göre katılaşmış ay ışınlarında meydana gelmiştir. Diğer birçok kültürde de ay taşı ay ışığı ile ilişkilendirilmiştir. Aytaşının iç yapısı ışığı dağıttığından dolayı dışarıdan bakıldığında yüksek ve ince bulutlardan oluşan bir perdenin arasından parlayan dolunay görüntüsünü hatırlatır.
 
Mitolojik hikayelerde Aytaşının iyi şans getirdiğine inanılırdı. Eski dönemlerde birçok insan dolunay zamanında ağzınıza Aytaşı aldığınızda geleceğin görülebileceği inancı hakimdi. Aytaşının rengi saydamdan opağa kadar birçok farklı tonda olabilmektedir. Aytaşını genellikle yüzüklerde ve kolyelerde mıhlanmış halde görebilmekteyiz.
 
Aynı zamanda boncuk kolyelerde ve bileziklerde de Aytaşı kullanılmaktadır. Genellikle beyaz veya açık mavimsi renklerde olmakla birlikte açık yeşil, sarı, kahverengi, gri gibi tonlarını da bulunabilir. Çoğunlukla 25 ct ebatları tercih edilmektedir. Aytaşı Hindistan, Myanmar ve Sri Lanka’da çıkarılmaktadır. Mohs ölçeğinde sertliği 6-6,5 civarındadır ve yüksek ısı ve ani sıcaklık değişimlerinde çatlayabilir. 
 
Aytaşının kimyasallar ile temas etmesi istenmez, kimyasallarla temas ettiğinde Aytaşı aşınabilir. Aytaşlarının temizliğine de dikkat etmek gerekir. Ultrasonik ve buharlı temizle asla tavsiye edilmez. En iyi temizleme yöntemi Ilık, sabunlu su ile yapılabilir. Piyasada Aytaşının cam ve plastik imitasyonlarını bulmak mümkündür.
 

DEMANTOİD - YEŞİL RENKLİ PIRLANTA

Rönesans döneminde pırlanta kesicileri Demantoid için "pırlanta benzeri” kavramını kullanmışlardır. Bu zengin yeşil renkli değerli taşta gökkuşağı rengi ışık çakmaları çok fark edilir. Demantoid’de yeşilden sarıya doğru birçok rengi görmek mümkündür. Demantoid’e mikroskop altında bakıldığında ise at kuyruğu olarak adlandırılan belirleyici bir imzaya sahiptir. At kuyrukları merkezi noktadan başlayarak orta kısma doğru ilerleyen iç karakteristiklerdir
 
Demantoid, Rusya’da Ural dağlarındaki zengin değerli taş madenlerinde 1868 yılında keşfedildi. Yoğun olarak 1895 – 1915 yılları arasında üretilen bu değerli taşı Victoria Döneminde pek çok mücevherde görmek mümkündür. Günümüzde Rusya’da çok fazla Demantoid çıkartılmamaktadır. Bununla birlikte nadir bulunan bir taş olması nedeniyle de koleksiyoncular tarafından aranan bir değerli taş olmuştur.
 
Demantoid Namibya, Rusya ve Zaire’de çıkarılmaktadır. Mohs ölçeğinde sertlik derecesi 6,5-7’dir. Ani ısı değişikliklerinde taşta çatlaklar oluşabilir. Demantoid’in buharla temizlenmesi asla tavsiye edilmez. Bununla birlikte iç karakteristikler içermediği takdirde ultrasonik temizleme de yapılabilir.
 
En güvenli temizleme şekli ılık ve sabunlu su ile yapılandır. Renkli CZ, Renkli YAG, Garnet ve Cam Dublet Demantoid’in imitasyonlarıdır. Demantoid alternatifi olarak da Zümrüt, Yeşil Safir, Yeşil Zirkon, Peridot, Turmalin sayabiliriz.
 --

DENİZ KABUĞU - ROMANTİZMİN SİHRİ

 

Çok eski dönemlerden bu yana insanlar deniz kabuklarını mücevherlerde kullanıyorlar. Hem dayanıklı hem de biçim vermesi kolay olduğundan değerli bir taş olarak günümüze kadar popülerliğini korudu. Deniz kabuğu bir deniz ürünü olduğu için inci ve mercana benzer bir özellik de deniz kabuğunda vardır. Çok çeşitli renklerde deniz kabuğu mevcuttur. En sık karşılaşılan renkler beyaz, pembe, sarı ve turuncunun çeşitli tonlarıdır. Bazı deniz kabuklarında farklı renklerde şeritler veya desenler de vardır.

Doğada çok bulunması, maliyetinin düşük olması deniz kabuğunu boncuklarda, kaplamalarda, oymalarda kullanım içim popüler hale getirdi. Renk şeritli olanlar çarpıcı kontrast sergileyen tasarımların orta çıkmasını sağlamıştır.

Deniz kabukları 17.yy’dan itibaren mücevherlerde kendini göstermeye başladı. Kraliçe Victorya’nın deniz kabuklarına olan ilgisi sanatsal güzelliğe sahip eserlerin ortaya konmasını mümkün kıldı. Günümüzde mücevher sektöründe deniz kabukları yoğun olarak kullanılmaktadır. Değerli taş kakmalı deniz kabukları, kol düğmeleri, küpeler, iğneler mücevherlerin üretiminde kullanılır. Mücevher mağazalarında görebileceğiniz deniz kabukları:Deniz Kabuğu

 

Sedef: Gövde rengi genellikle beyaz olmakla birlikte kahverengi ve gri olanları da vardır. Sedefin sergilediği pırıltı inci ile karıştırılmasına neden olabilir.

 

Abalon: Çoğunlukla koyu gri veya kahverengi tonlarda doğada bulunur. Avustralya ve Yeni Zelanda’da çıkarılır.

 

Conch Kabuğu: Parlak pembeden turuncuya doğru pek çok tonu vardır. Göndoğumu pembesi ve alev desenlerine sahip kaliteli örnekler Avrupa ve Orta Doğu’da değerli taş uzmanları için hazine değerindedir.

 

Miğfer Kabuğu: Beyaz ve Kahverengi – beyaz ve turuncu şeklinde iki renkte katmana sahip deniz kabuklarıdır.

 

Ammonit: Çok eski zamanlarda yaşamış mürekkep balığı benzeri hayvanların fosilleşmiş kabuklarıdır. Ammonitlerin sarmal şekli vardır ve yanardöner özellikli türleri mücevherler ile kullanılır.

 

DUMANLI KUVARS 

 

Dumanlı kuvars mücevher pazarında en yaygın olan ve en uygun fiyatlı değerli taşlardan biridir. Açıktan koyu renge doğru birçok örneğini bulmak mümkündür. Bazı taşları öyle koyudur ki siyah gibi görünür. Dumanlı Kuvars İskoçya’da çıkarıldığı için İskoçya’nın geleneksel taşı kabul edilir. 1800’lü yıllarda morion olarak bilinen koyu dumanlı kuvars mücevherlerde popüler olmuştur.

 

Bir karatın altındaki büyüklüklerde nadir olarak bulunan Dumanlı Kuvars’ın daha büyük boylarındaki örnekleri her zaman bulunabilir. Dayanıklılığı iyi olduğundan dolayı her türlü mücevher ile kullanılabilir. Sarı ve turuncu renklerdeki Dumanlı Kuvars bir vurgu taşı olarak diğer mücevherler ile mükemmel uyum sağlamaktadır.

 

Renginden dolayı birçok mücevher uzmanı Dumanlı Kuvarsı topaz ile karıştırabilmektedir. Bununla birlikte topaz farklı bir değerli taştır.

 

Günümüzde Dumanlı Kuvars Brezilya, İsviçre ve ABD’de çıkarılmaktadır. Yüksek ısıya maruz kalan taşlar renk değişimine uğrayabilir ve taş üzerinde çatlaklar oluşabilir. Dumanlı Kuvars alternatifleri: Kalsedon, Sitrin, Aytaşı, Topaz, Turmalin, Zirkon dur.

 

FİLDİŞİ

Organik bir materyal olan Fildişi çok eskilerden beri sanatın ve kültürün bir parçası olmuştur. Her zaman yaşamın gücünü ve doğayı simgelemiştir. Fildişi’nde yapılan süs eşyaları pek çok medeniyette kullanılmıştır. Avrupa’da arkeologlar 30 bin yıl öncesine dayanan fildişi oymaları ve takıları bulmuşlardır. Mısırlılar MÖ 8 binli yıllara dayanan fildişinden yapılmış takılar kullanıyorlardı. Fildişi, kolay işlenebilmesi ve geniş renk yelpazesi nedeniyle değerli taş oymacıları ve mücevher tasarımcıları tarafından tercih edilen bir malzeme olmasını sağlamıştır.

 

Günümüzde Fildişi dünyanın en tartışmalı değerli taşlarından biridir. En bilinen fildişi kaynağı fildir, bununla birlikte hipopotam, deniz gergedanı, ispermeçet de fildişi kaynakları arasında gösterilir. Bu canlıların çoğu nesli tükenmek üzere olan canlılardır. Fildişi ticaretini önlemek amacıyla uluslararası yasaklar vardır. 100’den fazla ülkede bu yasaklar uygulanmaktadır.

 

Fildişi'ne alternatif olarak fosil fildişi gösterilir, çoğunlukla da 10bin yıl öncesine dayanan mamut kalıntılarından elde edilir. Rusya’nın Sibirya bölgesi Fildişi’nin temel kaynak bölgesidir. Fildişi Alternatifleri: Kalsedon, Kültür İncisi, Jadeit Yeşim, Nefrit Yeşim, Deniz Kabuğu.

 

HEMATİT

 

Metalik parlaklığı ve griden siyaha doğru giden rengi Hematit’e az sayıda değerli taşın sahip olduğu albeniye vermiştir. Diğer birçok değerli taşa göre daha uygun fiyatlı olması ve birçok büyüklükte bulunabilmesi Hematit’i favori taş haline getirmiştir. Erkek yüzükleri için çokça tercih edilen bir taştır. Ayrıca boncuk kolyelerde ve bileziklerde de yaygın olarak kullanılır.

 

Doğal değerli taşlar arasında ağırlık ve büyüklük bakımından en yüksek yoğunluğa sahip taştır. Bu da taşa ağırlık hissi ve değer cazibesi katar. Bazı büyük modeller o kadar ağırdır ki uzun süre takılamazlar. Hematit demir oksitten meydana gelir yani pastan oluşur. Hematit Yunanca’da kan taşı anlamına gelir.

 

Hematit sayesinde Ortadoğu ülkelerinde krallar ya da yetki sahiplerinin doğru kararlar vereceğine inanılırdı. Roma Dönemi’nde bu değerli taş savaş tanrısı Mars ile ilişkilendirilirdi. Aynı zamanda bedenini Hematit ile ovalayan savaşçının savaşlarda korunduğuna inanılırdı. Amerikan Kızılderilileri ise toz halindeki Hematit’i savaş boyası olarak kullanırdı.

 

Hematit günümüzde İngiltere, Norveç, İsveç, ABD’de çıkarılmaktadır. Yüksek ısıya maruz kalan taşlar manyetik hale gelebilir. Hidrolik aside temas eden taşlar çözünebilir. Hematit’e hem buharlı temizleme hem ultrasonik temizleme hem de ılık, sabunlu su ile temizleme yapılabilir.

 

Hematit imitasyonları genellikle sıkıştırılan demirden yapılır. Hematit alternatifleri ise Siyah Kalsedon, Kültür incisi, Jadeit Yeşim, Nefrit Yeşim dir.


HESONİT

 

Hesonit kübik sistemde kristalleşen ve değerli taş olarak mücevher yapımında kullanılan kırmızımsı renkli taştır. Hesonit günümüzde Brezilya, Kanada, Madakaskar, Meksika, Sri Lanka, Tanzanya ve ABD’de çıkarılır. Ani ısı değişikliklerinde taşta çatlaklar meydana gelebilir. Ultrasonik temizleme yapılabilir bununla birlikte buharlı temizleme tavsiye edilmez. Ilı ve sabunlu suda temizleme yapılabilir.

 

Hesonit alternatifleri: Almandit, Sitrin, Ateş opali, Safir, Spesartit, Topaz, Zirkon.

 

İNCİ VE KÜLTÜR İNCİSİ

 

Çok eski zamanlardan beri bilinen ve sevilen inci ile modern zamanların kültür incilerinin çok geniş renk seçenekleri mevcuttur. İncilerin en beğenilen ve bilinen renkleri beyaz ve kremdir. Bununla birlikte siyah ve gümüş inciler de tercih edilen renklerdir. İnciler ırmaklardan, göllerden, denizlerden, okyanuslardan elde edilen suyun doğasından gelen hazinelerdir. İncilerin küre biçiminde olması incinin ay ile özdeşleşmesine neden olmuştur. Çin Medeniyeti’nde incinin insanları ejderhalardan koruduğuna inanılırdı. Avrupa’da ise zarafeti ve sadeliği simgelerdi.

Kültür incileri ise günümüzde birçok takıda kullanılmaktadır. İnciler diğer değerli mücevherler ile kullanılmak üzere kolyelere, yüzüklere, tektaşlara monte edilir. Tasarımcıların favorileri de daha büyük ve daha orijinal şekillere sahip incilerdir.

 

Doğal ve Kültür İncileri

 

Doğal inciler deniz canlılarının gövdelerinde oluşan organik taşlardır ve neredeyse tüm dünyada görülürdü. Bunla birlikte çevre kirliliği, yanlış avlanma, ekonomik etkenler gibi nedenlerden dolayı günümüzde doğal inci bulmak oldukça zordur. Doğal incilerin fiyatları çok yüksektir ve genellikle müzayedelerde veya eski tip mücevher satıcılarında bulunur.

 

Kültür incileri insan müdahalesi ile özel ilan üretilen incilerdir. Özel olarak yumuşakçalar yetiştirilir. Yumuşakçaların içerisine deniz kabuğu boncukları yerleştirilerek yumuşakçanın inci üretimi tetiklenmiş olur. Normal büyüklükte bir inci genellikle 18 ayda meydana gelir. Bununla birlikte 3 yılı bulan örnekler de görmek mümkündür.

 

Doğal inciler ile kültür incileri arasındaki en büyük fark oluşan incinin ağırlığının büyük bir kısmının yumuşakçanın içine yerleştirilen boncuk çekirdeğinin oluşturmasıdır.

 

Kültür İncisi Türleri:

 

Akoya: Mücevherler ile ilgilenen hemen herkesin aşina olduğu bir taştır. Çoğunlukla 6-8 mm büyüklüğünde olan bu incilerin 2 mm boyutlarında ve 11 mm boyutlarında olanları da vardır. Beyaz, krem, sarı, gri, mavi renkleri vardır. Japonya ve Çin’de üretilir.

 

Güney Denizi: Myanmar, Tayland, Avustralya, Endonezya ve Filipinler’de üretilir. Genellikle 8-18 mm büyüklüğündedirler. Renkleri: Beyaz, krem, altın, sarı’dır.

 

Tahiti: Büyük ölçüde Fransız Polinezyası (ağırlıklı olarak Tahiti) adaları civarında yetiştirilir. Beyaz renkten siyah renge doğru birçok çeşidi vardır. Ebatları genellikle 8-17 mm civarlarındadır.

 

Tatlı Su:Akarsu, ırmak, göl gibi alanlarda yetiştirilen incilerdir. Ağırlıklı olarak Çin ve ABD’de üretilir.

 

Keshi: İnci yetiştirme sürecinde yumuşakçaların içine çekirdek yerleştirmeden meydana gelen incidir.

 

KALSEDON

 

Kalsedon yeryüzünde en fazla bulunan değerli taşlardan biridir. Aynı zamanda çok tercih edilen bir taş olan Kalsedon, adını eski bir Türk limanı olan Chalcedon’dan (şimdiki Kadıköy’den) almıştır. Çok eski zamanlardan beri kullanılan Kalsedon taşının güçlü bir tılsım olduğuna inanılmıştır. 3. ve 4.yy’da Yunanlı denizciler boğulmaya karşı Klasedon’dan yapılmış taşlar takarlardı. 16.yy’da dahi Avrupa’da Kalsedon’un hayaletleri veya kötü ruhları kovduğuna inanılırdı.

 

Çok uygun fiyatlarda bulabileceğiniz Kalsedon taşı aynı zamanda çok geniş renk yelpazesine sahiptir. Taşın hem ucuz olması hem de geniş renk yelpazesi sayesinde Kalsedon taşını değerli taş uzmanları arasında popüler olmasını sağladı. Mücevher takılarda Kalsedon’u boncuk, oyma, tablet şeklinde görebilirsiniz. Mücevher tasarımcıları Kalsedon’u değerli taş piyasasında en modern tasarımlarında kullanmaktadırlar.

 

Genellikle Kuvars’ın bir çeşidi olarak kabul edilen Kalsedon aslında kristal yapılarından dolayı farklı taşlardır. Kuvars’ın yapısında büyük kristaller bulunur, bununla birlikte Kalsedon’da ki kristaller çok küçüktür, mercek ile bakmadan görülemez.

Kalsedon, Avustralya, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İzlanda, Hindistan, İtalya, Meksika, Rusya, İskoçya, ABD, Uruguay’da çıkarılır.

Kalsedon Çeşitleri: Agat, Ametistin Kalsedon, Kantaşı, Akik, Krizokol Kalsedon, Krizopras, Ağaç Agatı, Ateş Agatı, İris Agat, Jasper, Sütlü Kalsedon, Oniks, Sard, Sadoniks

Kalsedon Alternatifleri: Kehribar, Hematit, Jadeit Yeşim, Lapis Lazuli, Malakit, Aytaşı, Nefrit Yeşim, Roze Kuvars, Deniz Kabuğu, Kaplangözü, Turkuaz.

 

KAPLAN GÖZÜ

Kaplan Gözü, Kalsedon grubuna bağlı kristal Kuvars’ın bir türüdür. "Sevgililerin taşı” olarak da adlandırılan kaplangözü, duygulara hitap eden bir taştır. Değerli taşlar arasında, "koruyucu” özelliği ile en çok öne çıkanlardan biridir. Kullananın hareketlerine veya ruhsal durumuna göre renk değiştirmesi de bilinen özelliklerinden biridir.

Çoğunlukla standart ölçülerde bulabileceğiniz Kaplan Gözü’nü çok uygun fiyatlara satın alabilirsiniz. Sağlam bir taş olması Kaplan Gözü’nün günlük kullanımda harika bir taş olmasını sağladı. Erkek mücevherlerinde geniş kullanım alanı bulmuştur.

Kaplan Gözü: Hindistan, Güney Afrika ve Sri Lanka’da çıkarılmaktadır. Cam ve plastik imitasyonları bulunmaktadır. Alternatifleri ise Kedigözü Krizoberil, Kedigözü Turmalin

 

KEDİ GÖZÜ

Orta kısmındaki ışık yansımasından dolayı bu ismi alan Kedigözü mücevher uzmanlarının daima ilgisini çekmiştir.

Şatoyans denilen kedi gözü efekti taşın içindeki iğneye benzeyen izler tarafından meydana gelir. Eski Yunan’da bu taşa dalgalı ışık denilirdi. Kendine has görünümü Kedigözü’nün bazı kültürlerde göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir taş haline getirdi.

Kahverengiden yeşile doğru birçok tonu bulunan Kedigözü’nün en iyi örnekleri değerli taşın tüm uzunluğu boyunca uzanan şeritlerle birlikte altın bir rengin olmasıdır.

Hem dayanıklı hem de çekici olan bu taş erkek modasında yüzüklerde, kol düğmelerinde ve kravat iğnelerinde de tercih edilir. Kedigözü’nün kendini gösterdiği en iyi kesim Kaboşan kesimdir.

Kedigözü’ndeki şerit bir ışık kaynağına tutulduğunda göz kırpar gibi görünür. Taşı çevirdiğinizde ise göz iki şeride ayrılır ve sonra tekrar bir araya gelir. Bu efekte "açılma ve kapanma” efekti denir.

Kedigözü: Brezilya, Doğu Afrika, Sri Lanka’da çıkarılmaktadır. Kedigözü’nün Kedigözü kuvars, Kedigözü turmalin ve Kaplangözü kuvars alternatifleri mevcuttur.

 

KEHRİBAR

Organik değerli taşlar kategorisinde yer alan milyonlarca yıl önce ağaçların öz sularının sertleşip fosilleşmesi ile oluşmuştur. Baltık denizi kıyılarında keşfedilen bu değerli taş belki de en eski ve popülerliğini hala devam ettiren bir taştır. Bilim insanları ve mücevher koleksiyoncuları içerisinde hayvan ve bitki kalıntıları bulunan kehribarları değerli bulurlar. Kehribar çok eski zamanlarda yaşamış varlıklara ait parçalarla adeta bir zaman kapsülünü andırır.

Kehribar’ın bazı türleri toprakta bulunur. Almanya, Polonya ve Rusya’nın da içinde bulunduğu Baltık Denizi kıyıları hala zengin kehribar kaynağıdır. Bunun nedenle Kehribar için Kuzeyin Altını tabiri kullanılır. Kehribar sadece takılarla birlikte kullanılmaz aynı zamanda kase, şemsiye sapları gibi birçok dekoratif ürünlerde de kullanılır.

Kehribar’ın birçok rengini bulmak mümkündür. Renkler genellikle beyaz, sarı, turuncu, kırmızı, kahverengi renklerinde olabilmektedir. Ayrıca temiz ve berrak örnekler ile dumanlı örnekleri de vardır. Dumanlı kehribar yağda ısıtılmak suretiyle netleştirilir. Bununla birlikte ısıtma işlemi sırasında Kehribar üzerinde çatlaklar meydana gelebilir ve güneş pulu kehribar denilen çekici ürün bu şekilde meydana gelir.

 

Kehribar: Dominik Cumhuriyeti, Almanya, Meksika, Polonya, Rusya’da çıkarılmaktadır. Kehribar’ın Ambroid, Kopal, Plastik ve Sarı Cam imitasyonları bulunur.

 

KUNZİT

Dünyaca tanınmış bir değerli taş uzmanı olan George Frederick Kunz 1902’de Kalifornia’da spadümen mineralinin farklı bir çeşidini keşfetmesi üzerine bu değerli taşa kunzit ismi verildi. Kunzit değerli taşının açık parlak, rose pembe, leylak renkleri özellikle Amerika ve Japonya’daki değerli taş uzmanlarına bu taşı sevdirmiştir.

 

En değerli Kunzit taşları pembe ve mor renkte olanlarıdır. Bununla birlikte en yaygınları ise açık pembe olanlarıdır. Yumuşak ve pastel renklerde değerli taş arayan müşteriler arasında çok tercih edilen taşlar arasındadır.

 

Çok iyi kalitede Kunzit bulmak sınırlı olsa da bazı fasetli ve fantezi taşlar 50 ct kadar boyutlarda bulunabilir. Düşük düzeyde sağlam olmasından dolayı parlak ışığa maruz kaldığında rengi solabilir. Bu nedenlerden dolayı Kunzit taşı özel bakım gerektiren bir taştır.

 

Kunzit; Afganistan, Brezilya, Madagaskar ve ABD’de çıkarılır. Cam, Sentetik Safir ve Sentetik Spinel imitasyonları vardır.

 

Kunzit Alternatifleri ise Ametist, Morganit, Rodolit Garnet, Roze kuvars, Safir, Spinel, Topaz, Tumalin’dir.

 

LAPİS LAZULİ

Birkaç farklı mineralin birleşimi ile meydana gelen Lapis Lazuli "kayalar” denilen küçük bir değerli taş kategorisine aittir. Mücevher sektöründe kısaca Lapis olarak adlandırılır. Genellikle "opak”tır aynı zamanda koyu yeşil, lacivert, gece mavisi gibi çeşitli renkleri de vardır. Taşın çıktığı kaynak ile de bağlantılı olarak taşın üzerinde bazen kalsit damarlar yer alabilir. Bu da taşın değerini düşürür.

 

6bin yıldan fazladır Afganistan’da çıkarılan bu taşa Mezopotamya bölgesinde yaşayan medeniyetler tarafından büyük değer verilmiştir. Latince adı "mavi taş” olan Lapis’in saflığın simgesi ve mutsuzluğun ilacı olduğu düşünülürdür. Ayrıca kötülüklerden koruduğuna ve meleklerin yardımını sağladığına inanılırdı.

Mücevher sektörünün sıklıkla tercih ettiği bir taş olan Lapis Lazuli genellikle boncuk, tablet ve oymalar için kullanılır. Afganistan’da çıkarılan taş en çok tercih edilen taştır.

 

Lapis Lazuli günümüzde Afganistan, Şili ve Rusya’da çıkarılır. Cam ve plastik imitasyonları bulunan taşın alternatifleri ise Kalsedon ve Sodalit’tir.

 

MALAKİT

 

Malakit yeşil renkte opak değerli bir taştır. Malakit’e farklı bir güzellik kazandıran yeşil eğimli ve şeritli yapısıdır. Malakit değerli çok eski çağlardan beri bilinir ve kullanılır. Bu değerli taşın ana bileşeni aynı zamanda taşa rengini veren madde bakırdır. Mısır medeniyetinde M.Ö 4000’lerde Malakit mücevherlerde ve süs eşyalarında kullanılmıştır.

 

Ortaçağ’da Avrupa’da insanlar çocuklarını büyüden korumak ve iyi bir uyku çekmelerini sağlamak amacıyla çocukların beşiklerine Malakit asmışlardır. Ayrıca nazardan da korunmak amacıyla muska olarak takmışlardır.

 

Günümüzde Malakit boncuk, kabaşon ve oymalarda kullanılır. Özellikle boncuk kolyelerde kullanılması kullanıldığı ürünün değerini artırıcı rol oynar. Malakit sağlamlık seviyesi düşük, kolay aşına bilen bir taş olmasından dolayı ekstra bakım gerektirir. Bununla birlikte dikkatli bir şekilde kullanıldığında yıllarca süren keyif verebilir.

 

Malakit Avustralya, Rusya, ABD, Zaire’de çıkarılmaktadır. Malakit’in cam ve plastik imitasyonları bulunmaktadır. Sentetik Malakit sınırlı sayıda üretilmiştir. Sentetik teşhisi için ileri seviyede test gerekir. Malakit alternatifleri Agat, Jadeit yeşim, Nefrit yeşim, Turkuaz.

 

MALAYA GARNET 

 

Garnet grubunun taşlarından olan Malaya Garnet nispeten daha yeni bir değerli taştır. Malaya Garnet’in ilk örnekleri Doğu Afrika’daki Umba Nehri Vadisi’nde çıkarılan bu maden garnet gruplarıyla karışık şekilde görülmüştür. İlk zamanlarda alıcılar bu taşı satın almak konusunda tereddüt yaşamışlardır. Bundan dolayı Malaya Garnet satıcıları bu taşa "ailenin dışında” ismini vermişlerdir.

 

Kimyasal testler sonucunda Malaya Garnet’inin iki garnetin karışımı olduğu ortaya çıkmıştır. Değerli taşın canlı renkleri (açıktan koyu pembemsi, kırmızımsı veya turuncu) sayesinde ABD’de güçlü bir Pazar elde etmeyi başarmıştır.

 

En pahalı garnetlerden biri olan Malaya Garnet’in 10ct’ye varan fantezi kesimleri de mevcuttur. Günümüzde Malaya Garnet Kenya ve Tanzanya’da çıkarılmaktadır. Ani ısı değişikliklerinde taşın üzerinde çatlaklar oluşabilir. Cam, sentetik safir, sentetik spinel imitasyonları bulunmaktadır. Ayrıca Malaya Garnet’inin Almandit, Akik, Sitrin, Safir, TOPAZ, Turmalin ve Zirkon alternatifleri de bulunur.

 

 

MERCAN

 

Binlerce yıldır dünyanın birçok ülkesinde farklı kültürler tarafından mercan kullanılmıştır. Mercan bir değerli taş kabul edilmiş, denizden gelen bu ürüne olağanüstü güçler atfedilmiştir. Romalılar, Mercan’ı kötülüklerden korunmak ve bilgeliğe ulaşmak için kullanmışlardır. Günümüzde İtalya’da nazardan korunmak ve kısırlığı önlemek amacıyla hala kullanılmaktadır.

 

İki tür mercan vardır. Birinci tip daha açık tonlardadır: Beyaz, krem, pembe, turuncunun tonları, açık menekşe (lavanta). Diğer mercan tipi siyah, koyu kahverengi olanlardır. Tüm mercanlar çok ufak deniz hayvanlar tarafından meydana getirilen, iskelet benzeyen destek yapılarının kalıntılarından meydana gelir.

 

Mercanlar hemen hemen Avrupa’nın her bölgesinde popüler olan Mercan bir dönem Asya ülkelerinde büyük oymalarda kullanmışlardır. Kirlilik, aşırı hasat gibi etkenlerden dolayı yeni mercanların arzını azaltmıştır. Çevre kirliliği ve aşırı tüketim bir dönem önemli mercan kaynaklarından biri olan Avustralya artık yerli mercan ihracatını yasaklamıştır.

 

En kaliteli ve beğenilen mercanlar Cezayir, Fransa, İtalya, Fas, İspanya ve Tunus kıyılarından Akdeniz’den gelmektedir.

 

Mercan’ın Cam ve plastik imitasyonları bulunmaktadır. Alternatifleri ise Kehribar, Akik, Kalsedon, Kültür İncisi, Roze Kuvars, Deniz Kabuğu’dur.

 

MORGANİT

 

1911’de Madakaskar’da keşfedilen saydam bir değerli taştır. Morganit kunzit ve pumbe turmaline alternatif olarak görülmüştür. Rose pempeden lilaya kadar renklerin bulunabilmektedir. Taşa adını ünlü değerli taş uzmanı John Pierpont Morgan’dan almıştır.

 

Zamanla Madakaskar’daki Monganit yatakları rezervleri tükendi ve Brezilya bu taşın en önemli üreticisi oldu. Morganit’in en değerlisi derin magenta olsa da mücevher sektöründeki birçok morganit soluk pembedir. Birçok Brezilya Morganit’i madenden çok çekici bir pembe ile çıkar bu da bazı alıcılara çok çekici gelmektedir. Bununla birlikte değerli taş üreticileri genellikle bu renk özüne sahip taşlara ısıtma işlemi uygulayarak pazarda tercih edilen pembe tonuna gelmesini sağlarlar.

 

Morganit aynı zamanda Beril’in bir çeşididir. Bu da Morganit’i zümrüt ve akuamarinin bir çeşidi yapmaktadır. Morganit’in güzelli ve çekiciliği bu taşı koleksiyoncuların favorisi haline getirmiştir.

 

Morganit, ısı işleminden geçirildiğinde pembemsi turuncu solarak pembeye dönüşebilir, taş içerisinde sıvı iç karakteristikler mevcut ise çatlaklar oluşabilir. Morganit’in Kunzit, Pembe Turmalin, Roze Kuvars, Safir, Spinel, Topaz’dır

 

OPAL 

Opal en popüler değerli taşlardan birisidir. Birçok medeniyet tarafından Opal’e doğaüstü güçler atfedilmiştir. Arap efsanelerine göre Opal cennetten yıldırımlar içerisinde yeryüzüne iner. Eski Yunanda opale sahip olanların kehanet gücüne sahip olduğuna ve onları hastalıklardan koruduğuna inanılırdı. Avrupalılar ise bu değerli taşı uzun yıllar boyunca umut, saflık ve doğruluğun simgesi olarak görmüşlerdir. Tarih boyunca Opal, tüm değerli taşlar içerisinde en şanslı ve en sihirli taş olarak kabul edilmiştir. Çünkü tüm renkleri Opal’de görebilirsiniz.

 

Mücevher uzmanları Opal’i kategorilere ayırmışlardır:

 

Beyaz Opal: Beyaz veya açık griye çalan gövde rengi üzerinde yarı saydam olarak belirlenen tür.

 

Siyah Opal: Yarım saydamdan başlayarak opağa kadar giden siyah gövde rengi üzerindeki tür.

 

Ateş Opali: Kahverengi, sarı, turuncu ve kırmızı gövde rengi ile saydamdan yarı saydama kadar değişen tür. Genellikle Meksika Opali olarak bilinir.

 

Kaliteli siyah Opali mücevher piyasasında bulmak oldukça zordur. Bununla birlikte beyaz ve ateş opalleri her ebatta bulmak mümkündür. Tekbaşına kullanılamayacak kadar küçük beyaz ve siyah opal parçaları dublet veya triplet üçlemelerinde kullanılır.

 

Opal günümüzde Avustralya, Brezilya, Meksika’da çıkarılmaktadır. Opal’in cam ve plastik imitasyonları bulunmaktadır. Bununla birlikte hiçbir değerli taşın Opal’in eşsiz renk ve fenomen kombinasyonlarını taklit etmesi mümkün değildir.

 


PERİDOT

 

Peridot is Arapça kökenli bir kelimedir ve Arapça ‘faridat’tan gelir. Perindot daima ışıkla ilişkilendirilmiş bir renkli taştır. Mısırlılar ona ‘güneşin taşı’ ismini vermişlerdir. Günümüzde Arizona’daki San Carlos Indian Rezervation en önemli üreticilerden biridir. Çoğunlukla saydam olan peridot Kahverengiden sarıya, sarıdan yeşile kadar birçok çekici renge sahiptir. Peridot meraklıları ise lime yeşili ve uçuk zeytin yeşilini daha çekici bulurlar.

 

Uygun fiyatlı olan Peridot’u bol miktarda bulmak mümkündür. Genellikle standart biçimlerde yada 5 ct ebatlarda bulunabilir. Çeşitli işlemlerden geçirilen Peridot boncuk kolyeler ve bileziklerde kullanılmaktadır. Bazen de ametist, sitrin ve turmalin ile kombinlenir. Peridot yerkabuğunun derinliklerinde oluşarak volkanlar ile yeryüzüne taşınmıştır. Bazı Peridot’lar da meteorlar ile dünyaya gelmiştir. Ancak dünya dışı taşlar oldukça nadirdir ve mücevher mağazalarında satılmaz.

 

Günümüzde Burma, Pakistan ve ABD’de çıkarılmaktadır. Cam, plastik, sentetik safir, sentetik spinel imitasyonları bulunan Peridot’un alternatifleri Krizoberil, garnet, zümrüt, safir, topaz, turmalin, zirkon’dur.

 

PİROP

 
 
Yunanca ateş gözü anlamına gelen Pirop’un bu adı alması tesadüf değildir. En kaliteli piropların parlayan kırmızı bir rengi vardır. Pirop’lar genellikle kırmızıdan mor renge kadar çeşitlilik gösterir.
 
Yunanlılar ve Romalılar döneminde popüler olan Pirop Victorya dönemin mücevherlerinde de sıkça görülmektedir. Günümüzde 2 ct ve üzeri Pirop bulmak oldukça güçtür. Bohemya garneti olarak da bilinir.

 

Günümüzde Güney Afrika ve ABD’de çıkarılır. Cam ve sentetik yakut imitasyonları olan taşın Almandit Garnet, Rodolit Garnet, Yakut, Spinel, Topaz, Turmalin, Zirkon alternatifleri bulunmaktadır.

 

RODOLİT

 

Rodolit Yunanca gül (rhodon) ve taş (lithos) kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Almandit ve piropun karışımı olan rodolit garnet grubunun bir üyesidir. Mücevher uzmanları garnet grubu taşları renk kombinasyonlarına göre kategorize ederler. Gemologlara göre baskın mor olan bütün garnetler rodolittir.

 

Rodolit’in çekici rengi onu genellikle kırmızı garnetler olarak sınıflandırılan değerli taşların en kıymetlilerinden biri haline getirdi. Mücevher piyasasında aranan bir taş olup hemen hemen her ağırlıkta bulmak mümkündür.

 

Günümüzde Sri Lanka, Tanzanya ve Zimbabwe’de çıkarılır. Yakut, Spinel, Topaz, Turmalin, Zirkon imitasyonları bulunmaktadır.

 

 

ROZE KUVARS (GÜL KUVARS)

 

Roze Kuvars, genellikle çok açık pembeden orta koyu pembeye kadar renk değiştiren bir kuvars çeşididir. Roze kuvars çoğu zaman kendisine bulutlu yarı saydam özelliği kazandıran iç karakteristiklere ve jadeit yeşimine benzeyen görsel bir yapıya sahiptir. Roze Kuvars’ın içerisindeki iç yansımalar özellikle saydama yakın roze kuvarslarda içerisinde yüzen ışık efekti verir.

Bazen birçok iç karakteristik taşta yıldız efektine sebep olabilir. Aynı zamanda arkasında kaplama bulunan kabaşon kesimlerde yıldız efekti çok daha belirgindir.


Genellikle uygun fiyatlı olan Roze Kuvars’larda orta ve büyük ebatlarda en iyi renk görülebilir. Çok iyi renge sahip küçük taşların bulunması oldukça zordur. Roze Kuvars’ın çekici rengi ve dayanıklı olması boncuk kolyelerde ve bileziklerde kullanımını artırmıştır.

Roze Kuvars, günümüzde Brezilya, Hindistan, Madagaskar, SriLanka’da çıkarılmaktadır. Cam ve Plastik imitasyonları bulunan taşın alternatifleri Agat, Kunzit, Safir, Spinel, Topaz, Turmalin’dir.

 

SAVORİT

Kenya’nın Tsavo Ulusal Parkı, aslanlar, filler, zebralar ve daha birçok vahşi hayvanın en geniş sınırlarının yurdudur. 1970’lerin başlarında vahşi yaşamla dolu bu harikalar diyarı dünyaya heyecan verici değerli bir taş hediye etmiştir.

 

Bilim adamları bu değerli taşı grosülarit olarak bilinen garnet türünün saydam yeşil bir çeşidi olduğunu tespit ettiler. 1974’te ABD piyasasına savorit olarak sunulan taş Avrupa’da çoğunlukla tsavolit olarak bilinir.

 

Yeryüzünde sadece birkaç Savorit yatağı keşfedilmiştir, bundan dolayı üretimi sınırlıdır. Çoğunlukla parlak yeşil renginden dolayı insanların tercih ettiği yüksek fiyatlı değerli taşlardan biri olmuştur. Bununla birlikte Savorit taşını büyük ebatlarda bulmak imkansızdır.

 

Genellikle 0,50 ct ve 3 ct’a kadar aralıklarda Savorit bulunabilir. Kayıtlara geçmiş olan en büyük Savorit 24 ct’nin biraz altındadır. Yoğun yeşil rengi ve işlem görmemiş olması ilk bakışta Savorit ile Zümrüt’ün karıştırılmasına neden olabilmektedir. Savorit günümüzde Kenya ve Tanzanya’da çıkarılmaktadır.

 
 

SİTRİN

 

Sitrin, bir kuvars çeşididir ve sarıdan turuncuya varan renk aralığında birçok tonu bulunan bir taştır. Latince ismi Citrus’tan gelir. Citrus kelimesi limona çok benzeyen bir meyve olan ağaçkavunu yani citron dur. Bu değerli taş sıcak ve çekici rengi kullanılabilir olması ve makul fiyatlı olması birçok kesim tarafından tercih edilmesine neden olmuştur.

 

Sitrin’i birçok ebatta bulmak mümkündür. Kayıtlara geçmiş en büyük değerli taş Sitrin‘dir.Bu taşın boyutları 25.5 cm – 14.1 cm – 10.0 cm dir, ağırlığı da 19,545 ct yani 3,9 kg’dir.

 

Çoğu sitrin geleneksel yuvarlak ve fantezi şeklinde fasetlendirilmiştir. Bununla birlikte daha farklı kesimlerde Sitrinleri mücevher sektöründe görmek mümkündür. Sitrinler mücevherlerde tekbaşına kullanılabildiği gibi diğer mücevherler ile birlikte de kullanılabiliyor. Gemoloji bilimi gelişmeden önce Sitrin benzer renklerinden dolayı topaz ile karıştırılmıştır.

Günümüzde Sitrin Bolivya, Brezilya ve İspanya’da çıkarılmaktadır. Sitrin imitasyonları: Cam, Plastik, Kuvars, Safir, Spinel’dir. Alternetifleri: Kehribar, Akik, Krizoberil, Malaya Garnet, Safir, Topaz, Turmalin.

 

SPESARTİT

Bütün garnetlerin kırmızı olduğunu düşünüyorsanız Spesartit karşısında hem şaşıracak hem de sevineceksiniz. Bu değerli taş türünün bazıları parlak ve canlı turuncu renge sahiptir.

Genellikle açık ve koyu sarı ve kırmızımsı renkleri de vardır. Pazar arzı oldukça sınırlı olan Spesartit’i yuvarlak ve fantezi şekillerde 10 karata kadar bulmak mümkündür. Daha büyük ebatlarda Spesartit taşlarını bulmak da mümkündür. Spesartit adı bir zamanlar önemli bir kaynak olan Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Spessart bölgesinden gelir.

 

Günümüzde Spesartit Brezilya, Madagaskar, Burma, Namibya, Sri Lanka, ABD’de çıkartılır. Çevresel etkenlere oldukça dayanıklı bir taş olmasına rağmen ani sıcaklık değişimlerinde üzerinde çatlaklar oluşabilir. Spesartit cam ve sentetik safir imitasyonları bulunmaktadır.

 

Alternatifleri ise Kehribar, Akik, Sitrin, Ateş Opali, Malaya garnet, Safir, Spinel, Topaz, Turmalin’dir.

 

SPINEL

 

Spinel belkide mücevher tarihinin en az kıymet gören değerli taşıdır. Birço medeniyetlerde krallık sarayları için eski zaman madenlerinde spinel üretilirdi bununla birlikte çoğunlukla yakut veya safir ile karıştırılırdı. Bilinen en ünlü yakutlar aslında spineldir. Bunlardan biri de 170 karat ağırlığında Black Prince Yakutu’dur. Bu taşla ile ilgili tarihi kayıtlar 12. yy’a kadar gider ve günümüzde İngiliz İmparatorluk Tac’ının merkezinde yer alır.

 

Spinel’in sınırlı sayıda bulunması halk tarafından pek bilinmemesine neden olmuştur. Değerli taş kalitesinde olan materyallerin 5 karattan büyük olarak bulunması genellikle zordur. Spinel’in renkleri çoğunlukla menekşe, mavi, turuncu, kırmızı, pembe ve mordur.

 

Mavi spineller genellikle griye çalar ve soluktur. Bununla birlikte derin ve zengin bir görünüme sahiptir. Kırmızı renkteki spineller yakut taşları ile yarışabilir. Dikkat çekici renkleri ile birlikte Spinel günlük kullanımda her türlü mücevherde kullanılabilir. Spinel, doğal ve alışılmışın dışında değerli taşlardan hoşlananlar arasında her zaman popüler olmuştur.


Günümüzde Kamboçya, Myanmar, Sri Lanka, Tanzanya, Tayland’da çıkarılmaktadır. Spinel’e alternatifleri Almandit garnet, Ametist, Akuamarin, Ateş opali, Kunzit, Malaya garnet, Morganit, Pirop garnet, Rodolit garnet, Safir, Topaz, Turmalin, Yakut’tur.


TANZANİT

 

Tanzanit değerli mücevher dünyasında yeni sayılan bir taştır. Tanzanit ilk olarak 1962 yılında Tanzanya’da yer yüzeyinde dağılmış halde bulundu. İnsanların ilgisini çeken bu taş bilim adamları tarafından incelendi ve zoisit mineralinin bir çeşidi olduğu anlaşıldı. Aynı alanda yapılan maden arama çalışmalarında büyük bir Tanzanit yatağı keşfedildi ve bu alanda maden çıkarma çalışmaları başladı.

 

Tanzanit’in potansiyelini farkeden Tiffiny & Co bu taşın dağıtıcısı olmak üzere anlaşma imzaladı. Taşa geldiği ülkenin adını veren Tiffiny & Co 1968 yılında Tanzanit ile ilgili büyük bir kampanya yaptı. Böylece Tanzanit çok kısa süre içerisinde önde gelen mücevher tasarımcılarının, değerli taş uzmanlarının ve alışılmışın dışında taş tercihlerinde bulunanların gözdesi haline geldi.

 

Kamuoyunda bilinirliği hızla arta Tanzanit’in popülerliği de hızla arttı. Bununla birlikte Tanzanit’in arzında ve fiyatlarında büyük değişimler yaşandı. Aynı zamanda Tanzanit’in tek kaynağı Tanzanya olması nedeniyle de bu taşın uzun vadede bulunabilirliği şüphelidir.

 

Tanzanitler içerisinde zengin ve derin renk özüne sahip olanlar en değerli taşlardır. Ancak bu taşları ancak 5 karat ve üzeri ağırlıklarda bulabilirsiniz. Tanzanit farklı yönlerden farklı renkler sergileyen bir taştır. Bazı yönlerden menekşe mavisi olarak görünürken bazı yönlerden mor rengi andırır.

 

Termal şoka karşı duyarlı olması ve çatlama potansiyeli olan bir taş olması dolayı Tanzanit özel bakım gerektiren bir taştır. Bazen vitrindeki sıcak ışık yansımaları, klimalı bir mağazadaki serin hava veya mağaza içerisindeki hava değişimi Tanzanit üzerinde çatlak oluşmasına neden olabilir. Bu tarz çatlamaya karşı hassas durumlardan dolay Tanzanit’e dikkatsizce müdahalelerden kaçınılmalıdır. Gündelik kullanımda ise en iyi seçenek taşı koruyacak şekilde tasarlanmış mücevherlerdir.

 

Tanzanit günümüzde sadece Tanzanya’da çıkarılmaktadır. Cam, Sentetik safir, Sentetik spinel imitasyonları olan Tanzanit’in alternatifleri Ametist, iyolit, Safir, Spinel’dir.

 

TOPAZ

 

Topaz ismi Kızıldeniz’deki Zabargad adasının Yunanca eski ismi olan Topazios’tan gelmektedir. Topazios adasından hiçbir zaman topaz üretilmemesine rağmen ada önceleri peridot kaynağıydı. Bazı bilim insanları Topaz kelimesinin kökeninin Sanskritçe’ye kadar götürmüşlerdir. Topaz ateş anlamına gelmektedir.

 

Eski Yunanda topazın insanlara güç, kuvvet verdiğine inanılırdı. Rönesans döneminde bu yaşın büyü bozduğuna ve öfkeyi giderdiğine inanıldı. Hindistan’da asırlar boyunca pek çok kişi kalbin üstüne takılan topazın uzun yaşam ve güzellik sağlayıp, zekayı geliştirdiğine inandı.

 

Tüketicilerin çoğu topazın kolayca fark edilecek bir değerli taş olduğunu düşünür. Fakat Topaz olduğunu düşündükleri değerli taş aslında sitrin veya dumanlı kuvars olabilir. Topaz aslında çok fazla renk çeşitliliğine sahip olan bir taştır. Kahverengi, mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı, pembe, mor renklerde ve bu renklerin tonlarında Topaz bulmak mümkündür.

 

Dünyanın dört bir yanındaki kaynaklardan gelen Topaz ile kullanılabilir değerli taş yelpazesini genişleten mücevher sektöründe bol miktarda topaz bulmak mümkündür. Ancak pazarda renk çeşitliliği fazla değildir. Mavi ve sherry (sarımsı kahverengi) topaz bolca bulunurken imperial, kırmızı, mor, pembe renkleri oldukça sınırlı sayıda bulunur. En değerli Topaz rengi kırmızıdır. Almanya ve Japonya’da yüksek fiyatlarda alıcı bulmak mümkündür.

 

Günümüzde Topaz, Avustralya, Berzilya, Madakaskar, Meksika, Burma, Namibya, Nijerya, Pakistan, SriLanka, ABD’de çıkartılır. Cam, Sentetik safir ve Sentetik spinel imitasyonları olan Topaza Akuamarin, Sitrin, Hesonit garnet, Kunzit, Malaya garnet, Morganit, Safir Zirkon alternatif olarak gösterilebilir.

 

TURKUAZ

 

Turkuaz belki de dünyanın bilinen en eski değerli taşlarından biridir. Mısırda yapılan Arkeolojik kazılarda 5000 yıl önce Mısır Kraliyetinin Turkuaz mücevherler taktığı anlaşılmıştır. Çinli zanaatkarlar da 3000 yılı aşkındır Turkuaz taşını kullanmaktadır. Tibet’in ulusal taşı olarak kabul edilen Turkuaz’ın insanları kötülüklerden koruduğuna inanılır. Turkuaz aynı zamanda ABD yerlilerinin değiş tokuş aracı olarak kullandığı törensel bir değerli taştır.

 

Turkuaz taşının adı, Fransızca Pierre Tourques veya Türk taşı ifadesinden gelir. 13. yy’da ortaya çıkan bu isim bu değerli taşın muhtemelen Avrupa’ya ilk olarak Türk kaynaklarından geldiğini göstermektedir. Turkuaz, açık maviden orta maviye doğru veya yeşile çalan mavi renklerinde görülür. Çoğunlukla alacalı olan Turkuaz başlarının bazen üzerlerinde koyu benekler de olabilmektedir.

 

Turkuaz mücevher piyasasında bol miktarda bulunur ve hemen hemen her ebat aralığında mevcuttur. Boncuk, kabaşon, oyma ve kaplamalarda kullanılır. Tüketiciler tarafından iyi bilinmesine rağmen mücevher piyasasındaki popülerliği dönemseldir. En kaliteli Turkuaz taşları Çin ve Fas kaynaklıdır.

 

Turkuaz’ın Cam ve plastik imitasyonları bulunmaktadır. Genellikle Turkuaz olmayan toz halindeki minerallerden oluşturulan Turkuaz, plastik, epoksi, reçine veya benzer maddelerle boyanır. Sentetik Turkuaz 1980’lerde üretilmiştir fakat hiçbir zaman yaygın olarak kullanılmamıştır. Turkuaz alternatifleri: Agat, Krizokol kalsedon, Jadeit yeşim, Lapis lazuli, Malakit, Nefrit Yeşim.

 

TURMALİN

 

İnsanlar tarih boyunca Turmalin’i değerli taş olarak değerlendirmiş ve Turmalin’i diğer değerli taşlarla özdeşleştirmişlerdir. Örneğin Turmalin yakut, safir, zümrüt ile özdeşleştirilmiştir. Portekizli denizciler 1500’lü yıllarda Brezilya’da yeşil Turmalin yatakları bulmuşlar ancak zümrüt olduğunu düşünmüşlerdir. Taşın adı da Sri Lanka dilinde karışık taşlar anlamına gelen toramalli’den gelmektedir.

 

1800’lerde Turmalin Amerikan taşı olarak tanınmaya başlandı. Amerika’da Turmalin ile ilgili makaleler yayınlandı ve bu taş övüldü. Amerika’nın bu çabalarına rağmen en büyük Pazar Çin’di. Çünkü Çin İmparatorluğu’nda saraydaki süs amaçlı kullanılan eşyalar için Turmalin’e değer verilirdi. Brezilya’da büyük Turmalin yataklarının ortaya çıkması ile taşın arzı artmaya başladı. 1950’den sonra da dünyanın dört bir bir yanında birçok Turmalin kaynağı ortaya çıktı.

 

Turmalin’i birçok renkte bulmak mümkündür. Gerçekte Turmalin tüm değerli taşlar arasında en çeşitli renk aralığına sahip taştır. Hemen her rengin çeşitli tonlarını da bulmak mümkündür. Mücevher sektöründe bazı renk çeşitlerine isimler verilmiştir. Bunlar:

 

Rubelit: Pembe, kırmızı, mora, turuncuya, kahverengiye çalan kırmızı

 

İndikolit: Mavi, yeşile çalan mavi,

 

Paraiba Turmalin: Breziya’nın Paraiba eyaletinde çıkan menekşe mavi ve yeşile çalan mavi,

 

Krom Turmalin: Koyu yeşil,

 

Günümüzde Turmalin çıkartılan yerler: Afganistan, Brezilya, Kenya, Madakaskar, Mozambik, Burma, Namibya, Pakistan, Rusya, ABD. Turmalin alternatifleri ise: Almandit garnet, Kehribar, Ametist, Akuamarin, Kedigözü krizoberil, Sitrin, Ateş opali, Kunzit, Zümrüt, Morganit, Yakut, Safir, Spinel, Dumanlı Kuvars, Topaz.


 YEŞİM / JADEİT

 

Yeşim olarak adlandırılan iki farklı renkli taş vardır bunlardan biri jadeit diğeri nefrittir. Çok zengin renk çeşitliliğine sahip olan Jadeit’in pek çok tonu sarı, turuncu, kırmızı, beyaz, gri, kahverengi lavanta gibi vardır. Renk oluşumu çoğunlukla alacalı veya çizgilidir. Bu özellik Jadeit taşlarına oymacıların ilginç efektler vermesine görsel olarak farklı tasarımların ortaya çıkmasına neden olur.

 

En kaliteli Jadeit canlı zümrüt yeşilidir, İmperyal Yeşim olarak bilinir. Dünyanın en pahalı renkli taşlarından biri olan İmperyal Yeşimi bir zamanlar Çin Kraliyet sarayı düzenli olarak sipariş verirdi. İmperyal Yeşimden sonra İskelekuşu yeşimi, elma yeşimi, yosun yeşimidir. Bu taşların en muhteşem örnekleri Asya pazarında her zaman bulunu ve alınıp satılır.

 

Maya ve Aztek medeniyetlerinde Jadeit taşına çok değer verilirdi. Mücevher takı yanında tedavi amaçlı ve dini obje olarak da kullanılırdı. İspanyolca’da "piedra de ijada” yani yan taraftaki ağrının taşı anlamına gelir. Eski İspanyol kaşifler yerlilerin bu taşı çeşitli ağrılarını gidermek için yan taraflarında tuttuklarını görünce taşa bu ismi vermişlerdir.

 

Jadeit dünyanın dört bir yanındaki mücevher oymacıları için gözde bir değerli taştır. Bu, özellikle yeşim oymacılığını hala milli bir sanat dalı olan Çin’de geçerlidir. Jadeit ile çok sağlam bir taş olduğundan tamamen tek bir taştan hiçbir destekleyici materyal kullanmadan bilezikler ve yüzükler yapılabilmektedir. Jadeit başarıyı ve bereketi simgeler Asya kıtasında en çok satılan taşlardan biri de Jadeittir. Aynı zamanda çok yönlü güzelliği ve kültürel mirasa sahip bir taş olması dünya mücevher piyasasında da önemli bir yer kazanmasına yardımcı olmuştur.


IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.